
Çiçeği burnunda üniversite mezunları, iş dünyasına adım atarken çok büyük bir problemle karşılaşıyor: İş ilanı açıklamalarının çoğunda bulunan “deneyimli, tecrübeli” ibareleri. İşe alınmayan bir genç, tecrübe edinemiyor ve tecrübe edinemediği için de işe alınmıyor. Bu paradoks, sadece işsiz kalan gençleri değil aynı zamanda doğru adaya ulaşamayan işverenleri de ilgilendiriyor. Neyse ki bizim bu paradokstan çıkabilmeniz için birkaç önerimiz var.
Beklenilen niteliklerin gözden geçirilmesi iyi bir fikir olabilir. İş ilanında “… deneyimi olan” ya da “… alanında tecrübeli” ibarelerinin yerine, öğrenme yeteneği, motivasyon ve heves gibi ibareler öne çıkarılabilir. Bu, tabii ki var olan bir geçmiş deneyimi ölçmek kadar kolay olmayacak ancak çalışmaya hevesli ve yorgun olmayan beyinlerin getireceği katkı da yadsınamaz bir gerçek.
Bazen kovalamak gerekir. Öğrenime devam ederken öğrenciler, mezun olduktan sonra ise yeni mezunlar için staj ve gönüllü çalışma programlarını takip etmek çok önemli. Buradan çok hızlı bir şekilde sonuç almak, talebin çok olması nedeniyle zorlayıcı olabilir. Bu nedenle “nasılsa olmuyor” diyerek ipleri elden bırakmamak lazım. Şirketler çoğu zaman yılda birden fazla kez bu tip pozisyonlar için alım yapıyor. Dolayısıyla, denemekten vazgeçmediğiniz sürece ihtimal var.
Yola erken çıkmak önemli. Henüz öğrenciliği devam eden kişiler bünyesinde oldukları üniversitenin kariyer merkezleri, öğrenci kulüpleri ve mentorluk programları gibi imkanlarından mutlaka faydalanmalı. Bu tip alanlar CV oluşturmada, mülakat hazırlığına; network geliştirmeden, sertifikalara birçok imkan sağlar.
Değerlendirme süreçlerinde her zamankinden farklı bir yol izlemek çözüm olabilir. Normal şartlarda sadece mülakatlar ile ilerletilen bir işe alım sürecini, deneyimsiz adaylar için değiştirmek düşünülebilir. İş tecrübesi olmayan bir aday için deneme günü ayarlanabilir ve işe başladığı taktirde neyi nasıl yapacağına dair çıkarım yapılabilir.
En önemli tavsiyemiz, öğrencilerin ve yeni mezunların iş tecrübesi haricinde kendilerine katabileceği değerlere odaklanmaları olacak. Merak etmeyin, bu değerler burada bahsettiklerimiz ile sınırlı değil. Spesifik bir iş ilanı için istenen nitelikler arasında yabancı dil, program bilgisi, sertifika ve benzeri bilumum madde bulunabilir. Bunların tamamı için ise internet sonsuz bir kaynak barındırıyor. Yani başvurduğunuz ilan için tecrübeniz olmasa dahi, diğer nitelikleri eksiksiz karşılayarak ön plana çıkabilirsiniz.
Sonuç olarak, iş dünyasında deneyim paradoksu, özellikle yeni mezunlar ve genç profesyoneller için zorlu bir engel teşkil edebilir. Ancak, bu engeli aşmak ve başarılı bir kariyer yolculuğu başlatmak stratejik yaklaşımlar ve doğru adımlar ile mümkün. İş arayanların ve işverenlerin bu paradoksu anlaması ve çözüm yolları üretmesi, her iki taraf için de olumlu sonuçlar doğuracaktır. Genç profesyoneller, kendilerini çeşitli yollarla geliştirmeye ve iş dünyasının ihtiyaçlarına uyum sağlamaya odaklanmalı; işverenler ise deneyimden çok potansiyel ve öğrenme yeteneğine değer vermeyi düşünmeli. Her iki tarafın da esneklik ve anlayış gösterdiği bir iş dünyasında, deneyim eksikliği gibi zorlukların üstesinden gelinmesi aslında imkansız değil.
Leave a Reply